top of page

17 KÖTÜ PATRON TİPİ

Güncelleme tarihi: 22 Haz 2023

  1. Olduğundan fazla görünmeye çalışanlar: Aslında kazancı o kadar değildir, ama o böyle bir algı peşindedirler.

  2. İşini sevmeyenler ve sevmek için de gayret göstermeyenler: Her fırsatta işten kaytarmak için uğraşırlar, ama çalışanlardan da bunun aksini beklerler.

  3. Tüm enerjisini olumsuzluklara verenler: Her şey çok kötüdür onlara göre, dillerinden şikayeti düşürmezler, ama çalışanlarından da bu şikayetlere ve ağlamalara rağmen motive olup iş üretmesini beklerler.

  4. Personelden kaçanlar: Personel yönetimini bilmediklerini bilirler, bilmek için de gayret göstermezler ve köşe bucak personelden kaçarlar. Muhatap olmamak için uğraşırlar, olur da bir yerde personel onları sıkıştırırsa ya çok iyi davranarak manipüle ederler ya da öfke kusarak kaçırırlar, bunlarla yıldıramazsa da konuyu başka bir zemine çeker ve yine manipüle ederler.

  5. Kendi işinin detaylarını bilmediği için personele mahkum olanlar: Personel işten gitmesin diye her türlü tavizi verirler, ama iş öğrenmek için ne zaman ayırırlar ne de para.

  6. İki uçta olanlar: Ya aşırı ilgi alaka ile personeli şımartıp ve duygusal manipülasyonla iş yaptırırlar ya da bağırma efektleri kullanıp sindirerek iş yaptırırlar ve bunu bir meziyet sayarlar.

  7. Vazgeçmişler: "Bizden adam olmaz" deyip tası tarağı satıp gitmek isterler, ama "iki kuruş kazanıyoruz işte" deyip bezgin bir şekilde devam ederler.

  8. Gelişime inanmayanlar: Şirket içi eğitimler ve uygulamalarla iş geliştirmenin mümkün olmadığından dem vururlar, ama en gelişmiş personeli almak için tonla çürük tahtaya basarlar.

  9. Kazancı personelle adil bir düzende paylaşmayanlar: Ya geleceği düşünerek ya da piyasaya bakarak vermesi gereken ücretin altında maaş verirler, çünkü paylaşmanın şımartacağına inanırlar.

  10. Tamamen işkolikler: Sonuç üretmenin, tüm insani özelliklerden sıyrılarak, yani sosyalleşmenin sıfırlanarak olabileceğine inanırlar, deli gibi çalışırlar. Bunu çevrelerinden de beklerler ve insanın makine olmadığını unuttukları için çevrelerini bunaltıp kaçırırlar.

  11. Samimiyetin laubalilik getireceğine inananlar: Personele duyguları yokmuş gibi davranırlar, kendi duygularını da asla belli etmezler, dolayısıyla bağ kuramazlar.

  12. Sistem kurmayıp günü kurtarmaya çalışanlar: Her işleri çok acildir, hep yoğundurlar ve o yüzden sistem kurmaya vakitleri kalmamıştır gibi kocaman bir balona inanırlar. Sistem kurmadıkları içinde her gün sadece "dağ gibi birikmiş krizleri" çözmek için enerjilerini heba ederler.

  13. Ödül ve performans sistemlerinin personeli şımartacağına inananlar: İnsanın, ödüllendirildiğini bilecek olmasının performansına ciddi etkisi olacağını göz ardı ederler ve geçmişte kurdukları yanlış ödüllendirme sistemlerini de kanıt olarak kullanmaya bayılırlar.

  14. Takdir etmenin gücünü unutanlar: Takdir etmek yerine çoğunlukla ve sadece eleştirirler, bir de "takdir edecek bir şey yapsalar takdir ederim" diyerek ve sürekli eleştirerek insanların içini kuruturlar, dahası o içini kuruttukları insanlardan iş beklerler.

  15. İstişareye ve akıl almaya inanmayanlar: Akıl almayı, istişare etmeyi zayıflık görüp kendi kendilerine yetmeye çalışırlar, ama yetemezler.

  16. Büyük resmi göstermek ve vizyona hizmet etmek yerine detaylarda boğarak iş yapmaya çalışanlar: Personelle şirket amaç ve hedeflerinin paylaşılmasını gereksiz ve vakit kaybı görürler. Dolayısı ile, büyük resim gösterilerek ve hedeflere ortak edilerek, işi sahiplenen ve detayları düşünen personel inşaa etmek yerine, yapacağı her işin tarifini ve detayını patrondan bekleyen personel yığını oluşmasına yol açarlar.

  17. Vizyon nedir bilmeyenler ya da inanmayanlar: Hizmet ettiği ya da edeceği büyük bir mefkureleri yoktur. Dolayısıyla kendilerini gerçekleştirmek ve faydalı olmak yerine para için çalışırlar, para için çalıştıkça da para ile sınanırlar.

ree

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page